7TH GRADE - UNIT 1 - COMPERATIVE ADJECTIVES - KARŞILAŞTIRMA SIFATLARI

İngilizce Karşılaştırma Sıfatları – Comparative Adjectives

İngilizcede iki kişiyi veya iki nesneyi birbiriyle karşılaştırırken, karşılaştırma yapılan özellik bakımından hangisinin daha üstün olduğunu belirtebilmek için comparative adjectives (karşılaştırma sıfatları) kullanmamız gerekir. Bu yapı ile birlikte sıfatlara “daha” anlamını katarak belirtilen özellik bakımından üstünlük durumunu ifade etmiş oluruz.

Türkçede sıfatları derecelendirmek için sıfatın önüne sadece “daha” kelimesini getirmemiz yeterli olurken, İngilizcede sıfatları kullanarak karşılaştırmalar yapabilmek için dikkat etmemiz gereken birtakım kurallar vardır.


1. One-Syllable Adjectives – Tek Heceli Sıfatlar

 >  Tek heceli sıfatların pek çoğunun sonuna er eki getirilir.

Example(s) / Örnek(ler)
» tall – taller (uzun-daha uzun)
» short – shorter (kısa-daha kısa)
» cold – colder (soğuk-daha soğuk)
» young – younger (genç-daha genç)

 >   Sıfat tek heceli ise ve “e” harfi ile bitiyorsa sıfatın sonuna sadece -r eki getirilir.


Example(s) / Örnek(ler)
» nice – nicer (hoş–daha hoş)
» large – larger (geniş-daha geniş)

 >   Sıfat tek heceli ise, sessiz harfle bitip bu sessiz harften önce bir sesli harf gelmişse sıfatın sonundaki sessiz harf tekrarlandıktan sonra er eki getirilir.


Example(s) / Örnek(ler)
» big – bigger (büyük–daha büyük)
» slim – slimmer (zayıf-daha zayıf)
» hot – hotter (sıcak-daha sıcak)
» fat – fatter (şişman-daha şişman)

 >   “y” harfi ile biten ve bu harfin öncesinde bir sessiz harf olan tek heceli sıfatlarda “y” harfi “i” olarak değişir ve ardından er eki getirilir.


Example(s) / Örnek(ler)
» dry-drier (kuru-daha kuru)

2. Two or More Syllable Adjectives – İki ya da Daha Fazla Heceli Sıfatlar

   “y” harfi ile biten ve bu harfin öncesinde bir sessiz harf olan iki heceli sıfatlarda “y” harfi “i” olarak değişir ve ardından er eki getirilir.


Example(s) / Örnek(ler)
» angry-angrier (sinirli-daha sinirli)
» happy-happier (mutlu-daha mutlu)
» easy-easier (kolay-daha kolay)
» funny-funnier (eğlenceli-daha eğlenceli)

 >   İki ya da daha fazla heceli sıfatlarda sıfatın önüne more eki getirilir.


Example(s) / Örnek(ler)
» expensive-more expensive (pahalı-daha pahalı)
» beautiful-more beautiful (güzel-daha güzel)
» handsome-more handsome (yakışıklı-daha yakışıklı)
» difficult-more difficult (zor-daha zor)

 >   Bazı iki heceli sıfatlar hem er hem de more eki alabilir.


Example(s) / Örnek(ler)
» clever – cleverer / more clever (zeki-daha zeki)
» narrrow – narrower / more narrow (dar-daha dar)
» quiet- quieter / more quiet (sessiz-daha sessiz)

3. Irregular Adjectives – Düzensiz Sıfatlar

   Bazı sıfatlar ise yukarıdaki kurallardan hiçbirine uymazlar ve şu şekilde karşılaştırma sıfatlarına dönüşürler.


Example(s) / Örnek(ler)
» good-better (iyi-daha iyi)
» bad-worse (kötü-daha kötü)
» little-less (az-daha az)
» old-older/elder (yaşlı/eski- daha yaşlı/eski)
» many/much-more (çok-daha çok)

 NOT   İki nesneyi veya kişiyi birbiriyle karşılaştırdığımızı ifade eden cümleler kurarken cümleye karşılaştırılan özellik bakımından üstünlük gösteren kişi ya da nesne ile başlamalı, yukarıda bahsettiğimiz kurallara göre sıfata uygun olan eki getirmeli, sıfatın ardından THAN kelimesi ile devam ederek bahsi geçen diğer kişi ya da nesne ile cümleyi bitirmeliyiz. Örneklerle daha anlaşılır hale getirmemiz gerekirse:


Example(s) / Örnek(ler)

» Ferrari is faster than Tofaş. (Ferrari Tofaş’dan daha hızlıdır.)

Cümlede bahsi geçen karşılaştırma sıfatı daha hızlı anlamına gelen “faster” olduğu için bu özelliğe sahip olan Ferrari ile cümleye başlamamız gerekir.Cümlede geçen than kelimesi ise yerine göre “-den” ya da “-dan” eki yerine kullanılır.


» Iphone is more expensive than Nokia. (Iphone Nokia’dan daha pahalıdır.)
» A giraffe is taller than a cow. (Zürafa inekten daha uzundur.)
» Beyonce is slimmer than Adele. ( Beyonce Adele’den daha zayıftır.)




 

Share:

6TH GRADE - LIKES/DISLIKES

Likes / Dislikes

İngilizcede sevdiğimiz ya da sevmediğimiz şeylerden, yapmaktan hoşlandığımız veya hoşlanmadığımız aktivitelerden bahsederken bazı ifadeler kullanırız. Bu ifadeler ve bu ifadeleri kullanırken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar şu şekildedir.

Like

Beğenmek, hoşlanmak, sevmek” gibi anlamlara gelir. I (ben), you (sen,siz), we (biz), they (onlar) öznelerini kullanarak kurduğumuz cümlelerde like olarak kullanılırken he (erkeklerde o), she (kızlarda o), it (insan dışındaki tüm canlı-cansız varlıklarda o) ile kurulan cümlelerde likes olarak kullanmamız gerekir.


Example(s) / Örnek(ler)
» like English. (Ben İngilizceyi severim.)
» You like Maths. (Sen/Siz matematiği seversin/iz.)
» We like Art. (Biz görsel sanatları severiz.)
» They like Social Studies. (Onlar sosyal bilgileri severler.)

» He likes Physical Education. (O beden eğitimini sever.)
» She likes Science. (O fen bilimlerini sever.)
» It likes Music. (O müziği sever.)

Dislike (Don’t Like / Doesn’t Like)

Sevmediğimiz, hoşlanmadığımız şeyleri ifade ederken cümleyi olumsuz yapmak için don’t like ya da doesn’t like kullanmamız gerekir. I/you/we/they ile birlikte don’t likehe/she/it özneleri ie birlikte kurulan cümlelerde doesn’t like kullanılır.

Example(s) / Örnek(ler)
» don’t like checkers. (Damayı sevmem.)
» You don’t like chess. (Satrancı sevmezsin/iz.)
» We don’t like keepy uppy. (Top sektirmeyi sevmeyiz.)
» They don’t like dodgeball. (Yakan topu sevmezler.)

» He doesn’t like hopscotch. (O sekseği sevmez.)
» She doesn’t like Blind Man’s Buff. (O körebeyi sevmez.)
» It doesn’t like yoyo. (O yoyo sevmez.)

UYARI Don’t like yerine dislikedoesn’t like yerine dislikes kullanılabilir.

Example(s) / Örnek(ler)

» dislike fishing. (Balık tutmaktan hoşlanmam.)

» You dislike playing soccer. (Sen/siz futbol oynamaktan hoşlanmazsın/ız.)

» We dislike doing origami. (Biz origami yapmaktan hoşlanmayız.)

» They don’t like dancing. (Onlar dans etmekten hoşlanmazlar.)

» He dislikes singing songs. (O şarkı söylemekten hoşlanmaz.)


» She dislikes doing puzzles. (O yapboz yapmaktan hoşlanmaz.)


» It dislikes swimming. (O yüzmekten hoşlanmaz.)

Love

Sevmek” anlamına gelir. Like ifadesinden farklı olarak daha güçlü bir anlama sahiptir.

Example(s) / Örnek(ler)
» love action movies. (Aksiyon filmlerini severim.)

» You love Hababam Sınıfı. (Sen/siz Hababam Sınıfı’nı seversin/iz.)

» We love science fiction. (Biz bilim kurgu severiz.)

» They love horror movies.(Onlar korku filmlerini severler.)

» He loves Spider Man. (O Örümcek Adam’ı sever.)


» She loves Harry Potter. (O Harry Potter’ı sever.)

Hate

Nefret etmek” anlamına gelir. Dislike ifadesinden daha güçlü bir anlama sahiptir.

Example(s) / Örnek(ler)
» hate cheese. (Ben peynirden nefret ederim.)

» You hate salami. (Sen/siz salamdan nefret edersin/iz.)

» We hate sausages. (Biz sosisten nefret ederiz.)

» They hate egg. (Onlar yumurtadan nefret ederler.)

» He hates olives. (O zeytinden nefret eder.)


» She hates coffee. (O kahveden nefret eder.)


» It hates milk. (O sütten nefret eder.)

Enjoy

Bu ifade de tıpkı “like” gibi olumlu bir anlam taşır. “Zevk almak, sevmek, hoşlanmak” gibi anlamlara gelir.

Example(s) / Örnek(ler)
» enjoy tennis. (Ben tenisten zevk alırım/hoşlanırım.)

» They enjoy playing football. (Onlar futbol oynamaktan zevk alırlar/hoşlanırlar.)

» He enjoys swimming. (O yüzmekten keyif alır/hoşlanır.)


» She enjoys skipping rope. (O ip atlamaktan zevk alır/hoşlanır.)


Share:

6TH GRADE - READING THE DATES - TARİHLERİ OKUMA

İngilizce Tarihlerin Okunuşu ve Yazılışı

Example(s) / Örnek(ler)
İNGİLİZ İNGİLİZCESİAMERİKAN İNGİLİZCESİ
5 April: 
the fifth of April
April 5: April fifth
4 June: 
the fourth of June
June 4: June fourth
20 August: 
the twentieth of August
August 20: August twentieth
1 April: 
the first of April
April 1: April first

Yukarıdaki örnekleri inceleyecek olursak İngilizce tarihleri söylerken İngiliz İngilizcesinde önce ayın kaçıncı günü olduğu söylenir, ardından ay ismi söylenir. Ancak Amerikan İngilizcesinde önce ay adı söylenir, ardından ayın kaçıncı günü olduğu ifade edilir. Sayma sayısı kullanarak yazılsa bile söylerken sıralama sayıları ile ifade etmek gerekir. Türkçede sayma sayılarının yanına nokta işareti koyarak sıralama sayılarını elde etmekteyiz ancak İngilizcede durum farklıdır. Pek çok sıralama sayısı sayının sonuna “th” eklenerek ifade edilir ama istisnaları da vardır.

İngilizce Yılların Okunuşu ve Yazılışı

İngilizce yılları söylerken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:


 👉   Yıllar iki parçaya ayrılarak ifade edilirler.


Example(s) / Örnek(ler)
» 1985: nineteen eighty five
» 1066: ten sixty six
» 1652: sixteen fifty two
» 1948: nineteen forty eight
» 2017: twenty seventeen

👉    Bir yıl 01 ile 09 arasındaki rakamlarla sonlandığında ilk iki haneyi söyledikten sonra ikinci kısımda bulunan 0 rakamının İngilizce karşılığı olan “zero” kelimesi yerine “O” harfinin İngilizce telaffuzu kullanılır ve ardından gelen sayı söylenir.


Example(s) / Örnek(ler)
» 1709 : seventeen o nine
» 1903 : nineteen o three

👉     Bir yıl “00” ile sonlanıyorsa ilk iki hanedeki rakam söylenir ardından “hundred” ifadesi eklenir.

Example(s) / Örnek(ler)
» 1700 : seventeen hundred
» 1900 : nineteen hundred

👉    2000-2010 arasındaki yılları ifade ederken, 2000 yılı için two thousand (iki bin) ifadesini kullanırız. 2001 ile 2010 arasındaki yılları ifade ederken önce two thousand deriz ve ardından gelen sayıyı ifade ederiz.


Example(s) / Örnek(ler)
» 2007 : two thousand (and) seven
» 2002 : two thousand (and) two

👉    2010 ve sonrasındaki yılları hem yukarıda olduğu gibi hem de iki parçaya ayırarak söyleyebiliriz.


Example(s) / Örnek(ler)
» 2012 : two thousand and twelve (British-İngiliz)
» 2012: two thousand twelve (American-Amerikan)
» 2012 : twenty twelve (British and American – İngiliz ve Amerikan)

👉    1000’den önceki yıllarda çoğunlukla önce ilk rakam söylenir, sonraki iki sayı birlikte söylenir.


Example(s) / Örnek(ler)
» 465four sixty five

İngiliz İngilizcesinde şöyle de ifade edilebilir:
» 465 : four hundred sixty five  (dört yüz altmış beş)



Share: